DİSK’e bağlı
sendikaların temsilcileri Kani Beko öncülüğünde bir araya geldi ve önemli gelişmeler masaya yatırıldı. Meydana
gelen işçi ölümleri, taşeronlaşma, DİSK’in yaptıkları ve yapacağı projeler
tartışıldı. Genel başkan Kani Beko, sendikada geçmiş dönemde ortaya çıkan ve parti
farklılıklarından doğan hizipleşmeye dikkat çekerek, bu buluşmadan duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Kahvaltıda olan bütün sendika başkanlarına söz veren
Beko, kömür karası bir yıl geçirdiğimizi, yeni yılda bu ölümlerin
yaşanmamasını, daha güçlü bir sendikal anlayışla yeni yılın geçmesi
temennisinde bulunarak sözlerini bitirdi.
Sosyal-iş spor emekçilerine umut verdi
Sosyal-iş, geçtiğimiz aylarda İzmir’de spor-iş
kolunda örgütlenmeye gitmişti ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Futbol Kulübüyle
toplu iş sözleşmesi imzalayarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmişti. Konuyla
ilgili konuşan DİSK Ege Bölgesi temsilcisi Memiş Sarı, “Bu
toplu iş sözleşmesi, ülkemizde sporda diğer branşlardaki iş kolları içinde bir
yol açıcı oldu. Bizim hamlemizden sonra spor sendikaları kurulmaya başlandı. Bunu
yüzde 15’lere çıkarmak amacımız. Fakat endüstriyel futbol anlayışı olan spor
kulüpleri bunun karşısında ama biz masöründen top toplayıcısına hatta çaycısına
kadar bütün spor emekçilerinin toplu sözleşme hakkını sonuna kadar savunacağız”
dedi.
Belediyenin suçu yok
Geçtiğimiz yıl hem yerel hem de ulusal medyada büyük
bir yankı oluşturan İzmir’deki işçi kıyımı uzun süre gündemi meşgul etmişti.
Kimi taraflar bu işçilerin çıkarılması ile ilgili olarak Büyükşehir’i
suçlarken, kimileri de ihaleyi alan firmayı suçlu buluyordu. Ancak uzun süren
mücadele sonucunda işçiler işlerine kavuşmuşlardı.
DİSK Ege Bölge
temsilcisi Memiş Sarı bu konuya açıklık getirerek: “Konu belediye ile ilgili değildi. Çünkü KİK mevzuatı
var. İhale bütün şirketlere açık olduğu için ve en yüksek teklifi kim yaptıysa
belediye ihaleyi oraya vermek zorundadır. Durum böyle olunca bizim muhatabımız
ihaleyi alan şirket oldu”. İşçilerin, işlerini geri alması ile ilgili olarakta:
“İhaleyi alan taşeron firma burada işçi çalıştıramayacağını anlayınca, bizim
çalışan üyelerimizin de orada çalışmayacağını anlayınca, işçilerin üç aylık
vermiş olduğu mücadele sadece şubemizin değil, DİSK’in vermiş olduğu mücadele
taşeron firmanın ihaleyi terk ederek, İzmir’den ayrılmasıyla başarıyla ve
kazançla olayı sonuçlandırdık” dedi.
Sendikayı illegal bir kurum olarak görmek çok yanlış
Türkiye’de
sendikalaşmanın önündeki engellerden ve toplumun sendikal hareketlere karşı ön
yargılı tutumundan bahseden DİSK Ege Bölgesi temsilcisi Memiş
Sarı, “Bunun sebebi 12
Eylül ile toplumun dincileştirilmesi. Müslümanlıkta haram, çalma, hırsızlık
yoktur. Ama bunu pazarlayanlar bu kisveler üzerinden yapıyorlar ve insanları
sendikanın dinsiz, illegal bir kurum olduğu yönünde dolduruyorlar ama bu
kesinlikle gerçek değildir ”dedi. Sarı, ”Sendika hak arama yeridir. Biz sadece
toplumda ki her kesimin insanca yaşaması için mücadele ediyoruz. Çünkü toplumda
yaşayan her birey bunu hakediyor” diyerek toplumda ki bu algıya karşı çıktı.
İnsanları uyutuyorlar
Şuan ki medyanın
insanları uyuşturduğunu ve asıl gündemden kopardığını dile getiren Memiş Sarı:
“Mesela bir futbol maçı 90 dakika sürüyor. Ancak maçtan önce ve maçtan sonra
tam 1 hafta o maçın televizyonlarda, gazetelerde propagandası yapılıyor. İşte
bu toplumu uyuşturmayı ve insanların başka şeylerle ilgilenmemesini ön gören
bir sistem bu. Kısacası toplumu uyutmak”. dedi. Sarı, sadece futbol medyasının
değil dizilerinden bu yönde yayınlar yaptığını ve tüketim toplumu yarattığını
belirterek; “Sadece futbol değil diziler de aynı misyonu üstlenmiş durumda. Her
kanalda ayrı bir dizi. Ve bu diziler toplumu yanlış yönlendiriyor, yanlış
algılara sevk ediyor. Çünkü bu medya ile özenti ve tüketim toplumu yaratıyor.
Bunun sonucunda bunları elde edemeyen insanlar isyan ediyorlar. Ancak zamanla
insanlar bunun farkına varacak. Çünkü her çıkmazın, bir açmazı vardır” diyerek
sözlerine nokta koydu.
Yorumlar
Yorum Gönder